0850 811 2 444

TÜRKİYE’NİN KOBİ DESTEK HATTI
0850 811 2 444

Yüksek Hedeflere Yüksek Hibe!

Gülşah Özbay lise mezunu olmasına rağmen çizim yeteneği vardı. Denizli’de büyük bir fabrikada desen bölümüne çalışan aranıyordu. Başvurdu ve burada çalışmaya başladı. Yaklaşık 5 yıl burada işi öğrendi. Azmi ile ilerledi. İlk yıllarda elle yapılan desen çalışmaları, zamanla bilgisayar ortamına taşındı. Yaptığı iş ve üretim hâkimiyetine göre sorumlulukları arttı.


Devlet Desteği İle Açtığı İşyerinde Yılda 7 Milyon Ciro Yapıyor

Gülşah Özbay lise mezunu olmasına rağmen çizim yeteneği vardı. Denizli’de büyük bir fabrikada desen bölümüne çalışan aranıyordu. Başvurdu ve burada çalışmaya başladı. Yaklaşık 5 yıl burada işi öğrendi. Azmi ile ilerledi. İlk yıllarda elle yapılan desen çalışmaları, zamanla bilgisayar ortamına taşındı. Yaptığı iş ve üretim hâkimiyetine göre sorumlulukları arttı. Mesleği eline aldı.Daha sonra ailesi ile Bursa’ya taşındı. Kentte sektörü çok fazla bilmiyordu. Çalışmak zorunda olduğu için bir kauçuk firmasında çalışmaya başladı. Ön muhasebe ile başladı ve burada da muhasebeyi öğrendi. Ancak gönlünde hep tekstil sektörü vardı.

O zamanlar kişi ve firma bilgilerinin bulunduğu ‘Altın Rehber’den faydalanarak, kendine iş aradı. Bir firma ile görüştü, anlaşıp; çalışmaya başladı. Türkiye’nin iyi firmalarına hizmet veriyordu. Gülşah Hanım’ın yeteneğini fark ettiler. Zamanla sorumluluğunu arttırdılar ve pazarlama bölümüne çektiler. Denizli’deki büyük ev tekstili gruplarına tasarım satmaya başladı. Sezonluk koleksiyonlar hazırladı. Daha sonra bu işler İstanbul’a da sıçradı. En keyif aldığı işlerden birisi de Zorlu’nun ev tekstili grubunda koleksiyon hazırlayıp, sunduğu proje olmuştu. Onun için onur verici bir gelişme olarak yer aldı. Yaklaşık 6 yıl çalıştıktan sonra bu firmadan ayrıldı.

Harput Tekstil’de desen bölüm şefi olarak çalıştı. Bir süre sonra bebe-çocuk giyim sektörüne adım attı. Burada çalışırken ortağı Murat Ali Sefahi ile tanıştı. Çalıştıkları firmada maaşları verilmediği için memnun değillerdi. Teklif üzerine başka bir firmaya geçtiler. Firma geçiş süreçlerinde Bursa’daki firmaların en büyük ihtiyaçlarından birisinin tasarım olduğunu biliyordu. Firmalar, sezonluk ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra genel olarak onları yük olarak gördükleri sonucuna vardı. ‘Eğer bir tasarım ofisi açarsak, firmalara hizmet verebiliriz’ diye düşünmeye başladı. Fakat maddi olanakları buna yetersizdi.

Bir cumartesi günü evde, ‘Bu işi bir şekilde çözmem, destek almam lazım’ diye düşündü. İnternet üzerinden Başbakanlığa bağlı BİMER’e mail yoluyla sorununu aktardı. Bilgisayarın başına oturdu ve başladı yazmaya. ‘Ben bir kadın olarak kendi işimi kurmak istiyorum. Tasarım ofisi açmak istiyorum. Tasarımın ülkemiz ve dünya için önemini hepimiz biliyoruz. Bunun üstüne basa basa söylüyoruz. Türkiye’deki işlerle ilgili olarak tasarımın kuvvetlendirilmesi gerektiğini söylüyoruz ama bunun icraatına geçemiyoruz. Ben bunun icraatını yapmak istiyorum. Benim olanaklarım buna elvermiyor ama bunu yapabileceğime inanıyorum. Güzel yerlerde de çalıştım. Kendi başıma bunu yapabilirim’ şeklinde sözlerini cümleye döktü. Mailin sonuna cep telefonunu numarasını da ekledi.

Pazartesi günü öğleden sonra kaymakamlıktan aradılar. ‘Siz güzel bir mesaj atmışsınız ama biz size nasıl yardımcı olabiliriz?’ diye sordular. Gülşah, ‘Orada içimi döktüm ancak ben bir tasarım ofisi açmak istiyorum. Fakat benim param yok’ dedi. ‘Konu anlaşıldı’ deyip, Valiliğe yönlendirme yaptılar. Birkaç kurumun ardından soluğu Mahmut İnan’ın yanında aldı. Durumu ifade etti. Mahmut Bey, aracıyla dönemin KOSGEB Bursa İl Müdürü Ahmet Akdağ’a götürdü. Ahmet Bey, kadın girişimciler ile ilgili bir çalışma olduğunu, karar aşamasında olduğunu neticelenince faaliyete geçeceklerini belirtti. Bir sene sonra KOSGEB’den aradılar. Aradığı destek programının açıldığı bilgisini verdiler. Projesini hazırladı, başvuru yaptı, eğitim aldı. Destek almaya hak kazandı ve iş kuruluşunu hayata geçirdi. Ali Bey ile birlikte Vişne Caddesi’nde iki katlı toplam 60 metrekarelik bir yer ayarladı. Tasarım ile başladı sonra nakış için bir personel alındı. Ali Bey’in portföyünden de faydalanarak, müşteri kazandılar. Zamanla metrekareler büyüdü, çalışan sayısı arttı. Bir sene sonunda 600 metrekarede 30 kişi ile hizmet verir duruma geldiler. İstanbul, Gaziantep gibi farklı bölgelere de tasarımlar yapmaya başladılar.

Zamanla iş potansiyeli büyüyünce eleman sıkıntısı yaşamaya başladılar. Bir taraftan da üretim yapmanın hevesi vardı. Yerleri de müsaitti. Üretime başladılar. Kendi markaları ile çalışmak istiyorlardı. Reklam ve markalaşmaya öncelik verdiler. Her sezon fuarları takip ettiler. İşe yatırım yaptılar. Üretim için dışarıdaki atölyelerden destek aldılar. İki, üç fason atölyesi ile başladılar. Model sayıları artarak ilerledi. Bugün 5 katlı bin 800 metrekare alanda 25 kişiye istihdam imkânı veriyorlar. Bu sayı atölyelerle birlikte yaklaşık 300’ü buluyor. Geçen yıl 7 milyon TL ciro gerçekleştirdiklerini söyleyen Masko Tekstil Limited Şirketi Kurucusu Gülşah Özbay, bu yıl mevcudu korumayı planladıklarını açıkladı. Farklı yerlerde kriz haberleri gördüklerini belirten Özbay, bu yılı tedbirli geçireceklerini ifade etti.

Dolaylı ihracat gerçekleştirdiklerini ancak ilk direkt ihracatlarını İngiltere’ye yaptıklarını söyleyen Özbay, şu an Arap ülkeleri ağırlıklı olmak üzere Cezayir, Fas, İran, Libya, Rusya, İtalya, İngiltere, Slovenya, ABD, Hollanda, Yunanistan, Bulgaristan’a ürün gönderdiklerine işaret etti. Büyük oranda yurt dışına çalıştıklarını belirten Özbay, hedefleri ile ilgili ise şunları aktardı: “Biz hep markalaşmak istedik. Marka olmanın yolu tüm dünyada Cocoland olmaktan geçiyor. Bu da İtalya’dan geçiyor. En büyük arzumuz Milano’da mağazalarımızı açmak. İnşallah bir gün o da olacak.” Piyasalarda eskisi gibi rahat satış olmadığını söyleyen Özbay, “Ülkenin sıkıntılı olduğu dönemlerde daha fazla efor sarf edelim ki bu süreçleri rahat bir şekilde atlatalım. Yeni taktik, yeni strateji, yeni pazarlar bulmamız şart. Üretime daha fazla önem göstermemiz gerekiyor. Üretimle ilgilenenler işine daha fazla sahiplenmeli ki üretim ve satışta hata payımız olmasın. Şu an yapılacak hataların çok tolere edilecek bir durumu kalmadı” açıklamasında bulundu.

Sektördeki gelişmelerle ilgili genel bir değerlendirme yapan Özbay, iki önemli konunun bulunduğunu belirtti. Bunun ilkinin satış yaptıkları pazarın değişmesi olduğunu aktaran Özbay, “Rusya gibi büyük bir pazarı kaybettik. Rusya’ya satış yapamıyoruz. Olay uçak düşürülmeye bağlandı ancak oradaki olay ekonomik kriz kaynaklıydı. Bizim ekonomik sıkıntılar için yastık altımız vardır. Zor durumlarda kullanmak için. Zor durumlarda işçisi de işvereni de bunları çıkartır, sıkıntıyı atlatmaya çalışır. Kriz çözülür, tekrar yastık altı yapmaya devam ederiz. Ama Avrupa ülkelerinde veya Rusya’da böyle bir durum söz konusu değil. Normal düzenlerini yaşıyorlar kriz durumlarında bizim gibi alışık olmadıklarından kendisini kilitliyor. Rusya’da bu anlamda kendisini kilitlemiş durumda. Temkinli hareket ediyorlar” dedi.

Burada yaşananlardan dolayı Araplar’ın daha fazla pazarda yer aldığını söyleyen Özbay, “Ruslar ile çalışırken, kalite önemli, fiyat önemli değildi. Ancak pazara giren Araplar için öncelik fiyat. Bütün piyasa Araplar’a yönelik üretim yapmaya başladı. Zamanla Rus da ‘Kalite kötü olabiliyormuş’ diyerek, ekonomik sıkıntıdan da dolayı kaliteli, düzgün, pahalı malı eliyle itti. Bizim ülkemizin kaliteli iş potansiyeli düşmüş oldu” ifadelerini kullandı. İkinci öncelik verilmesi gereken konunun da üretim yapan firma sayısının artması olduğunu söyleyen Özbay, “İşi becerebilen de var, beceremeyen de var. Doğru işler yapılması lazım. Yurt dışından gelen müşteriler yarın mal aldıklarında patlak, çatlak mal ile karşılaşınca güven kaybı oluşuyor. Dikkatli mal almayı düşünüyor.” Sözlerini aktardı. Sektörün sorunlarına ilişkin değerlendirmeler yapan Özbay, “Senelerdir söylüyoruz, kalifiye eleman sıkıntımız var. Kendi bünyemizde eğitebildiğimiz, öğretebildiğimiz ile ilgileniyoruz ancak o kadar çok az kişi çıkıyor ki. İkinci olarak da merdiven altı üretim bizi zorluyor. Piyasada satış anlamında bir, belki iki sezon varlar ama hem kendine, hem ekmek yiyen birçok kişiye zarar veriyorlar. Her gün birileri açılıyor, birileri kapanıyor.” Diyerek önemli noktalara değindi.

Kobi-Line Haber Merkezi
27.07.2018


Hibe Kredi Haberlerini Mail Adresinize Gönderelim!
Bu içerik 3957 defa görüntülendi.
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
TÜRKİYE’NİN KOBİ DESTEK HATTI
Anatolia Group
Veko Giz Plaza Maslak Meydan Sokak 3 TR-34396 Sarıyer-İstanbul
0850 811 2 444
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü No: 833782
Maslak Vergi Dairesi No: 068 082 6416
Ziraat IBAN TR89 0001 0004 5665 9670 7750 06
İşbank IBAN TR27 0006 4000 0011 0520 9291 96
Akbank IBAN TR35 0004 6006 4588 8000 1326 45
     
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ