Doğadan Aldığı İlhamla Markasını Küreselleştiriyor
Balıkesir’in Edremit ilçesinde yaşayan kadın girişimci Binnur Funda Erdem, doğanın ve kültürün iç içe geçtiği Kazdağları’ndan aldığı ilhamla tasarımlarına anlam yüklüyor. 20 yıl önce başladığı mücevher tasarımı yolculuğunda bugün, zeytin ağacının her bir detayını altın, gümüş ve değerli taşlarla işleyerek özgün takılara dönüştürüyor.
Uzun yıllar İstanbul’da iletişim sektöründe çeşitli görevlerde bulunan kadın girişimci, ailesiyle birlikte Edremit’e yerleştikten sonra hayatına bambaşka bir yön vermeye karar verdi. Son 10 yıldır zeytin ağacından aldığı ilhamla takılar tasarlayan Erdem, bu ağacın dalından meyvesine, çekirdeğinden gövdesine kadar her bir detayını "Ölmez Ağacın Gölgesinde Zeytin" isimli koleksiyonuyla yansıtıyor.
Kolye, yüzük, broş, küpe, kravat iğnesi ve toka gibi pek çok ürünü kapsayan bu özgün koleksiyon, sadece birer aksesuar değil, aynı zamanda kültürel bir anlatım aracı. Her bir tasarımın arkasında kısa bir hikâye de yazan Erdem, zeytin ağacını Anadolu kültürünün bir simgesi olarak yaşatmayı hedefliyor.
Balıkesir ve Gaziantep arasında kültürel bir bağ oluşturdu
Kadın girişimcinin Edremit’teki butik bir otelde kurduğu atölyesinde tasarladığı mücevherler, yerel dokuyu uluslararası platformlara taşıyor. Koleksiyonun bir kısmı, dünyanın en büyük mozaik müzelerinden biri olan Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi'nde sergileniyor. Bu özel sergi, zeytin temasıyla Balıkesir ve Gaziantep arasında kültürel bir bağ kuruyor.
Ayrıca Erdem’in tasarımları, 2024 Paris Yaz Olimpiyatları sırasında Türkiye'yi temsilen seçilen hediyeler arasında yer aldı. Böylece zeytin ağacının barış ve bilgelik simgesi olan hikâyesi, uluslararası alanda da tanıtıldı.
Takılabilir Kültür ve Anadolu’nun Sessiz Hikâyesi
Erdem, zeytin ağacını sadece bir ağaç değil, Anadolu’nun ortak hafızası olarak görüyor. “Kazdağları, zeytinin anavatanı,” diyen Erdem, bu topraklarda yürürken zeytin ormanlarıyla çevrili olmanın kendisinde bu eşsiz ağacın hikâyesini anlatma sorumluluğu yarattığını söylüyor.
Mücevherleri, Erdem’e göre birer “takılabilir kültür” objesi. Sessiz ama güçlü birer iletişim aracı olan bu tasarımlar, hem estetik bir anlam taşıyor hem de tarihsel bir anlatı sunuyor. Özellikle Kazdağları’nın coğrafi işaretli ürünü olan yeşil çizik zeytinden esinlenerek kullandığı yeşil tonlar, doğallıkla zarafeti buluşturuyor.
Zeytin ağacının Anadolu’da barışın, bilgeliğin ve uzun ömrün sembolü olduğuna dikkat çeken Erdem, bu ağacın temsil ettiği değerleri tasarımlarına yansıtmaktan gurur duyuyor. Ürünlerini internet üzerinden satışa sunan kadın girişimci, yerel değerleri evrensel bir dil ile buluşturmayı başaran örnek girişimciler arasında yer alıyor.
Erdem’in girişimcilik hikâyesi; doğadan, köklerden ve kültürden beslenen iş fikirlerinin nasıl birer başarı öyküsüne dönüşebileceğini gösteriyor. Kadın girişimciliğini destekleyen her adımın ne kadar değerli olduğunu bizlere bir kez daha hatırlatan bu ilham verici yolculuk, KOBİ’lere, üreticilere ve yaratıcı zihinlere bir ışık tutuyor.
Kobi-Line Haber Merkezi
04.06.2025
Hibe Kredi Haberlerini Mail Adresinize Gönderelim!
